İTO Başkanı Şekib Avdagiç'ten döviz kuru açıklaması

 
İTO Başkanı Şekib Avdagiç'ten döviz kuru açıklaması İTO Başkanı Şekib Avdagiç'ten döviz kuru açıklaması

Bu gençler şu anda hâlâ anne-babanın verdiği harçlıkla, çalışmadan, üretmeden, iş dünyasına girmeden hayatlarını sürdürmeye devam ediyorlar. Enflasyonu çok hızlı şekilde tek haneye indirmemiz lazım. Biz bu çizgideyiz” şeklinde konuştu. Dolayısıyla üniversite konsepti kendini muhakkak yenilemeli” ifadelerini kullandı. Bu çocukları okuttuk, bunları adeta bir akvaryumda büyüttük. Bununla beraber ücretliler kesimi üzerindeki ‘aşırı tabana’ yayılan verginin de, daha rasyonel hale getirilmesi lazım. Bize göre kurun gerçekçi olmasının en önemli göstergesi, enflasyon artışıyla kur artışı arasındaki korelasyonun bozulmaması” dedi. Biz burada ifrat ile tefrit arasında, biraz ifrat tarafındayız gibi. Avdagiç, “Tuzla tersaneler bölgesinde kaynakçılar günlük 100 dolar alırken, şimdi 200 dolar talep ediyor. “ENFLASYONU ÇOK HIZLI ŞEKİLDE TEK HANEYE İNDİRMEMİZ LAZIM”İTO Başkanı Avdagiç, son dönemde kredi maliyetlerinin yükseldiğine dikkat çekti. Bazı sertifikalara sahip olup, üzerine de yeni tecrübeleri koyduğunuzda birçok şeyden daha değerli olabiliyor. Tek haneye indikten sonra da kalıcı olması, hatta daha aşağı gelmesi lazım. “ÇÖZÜM BEKLEDIĞİMİZ İKİNCİ KONU; ITHALATIN CAZİP HALE GETİRİLMEMESİ”İş dünyasının acil çözüm beklediği ikinci konunun ise ithalatın cazip hale getirilmemesi olduğunu kaydeden Avdagiç, “İhracatın dengeli büyümeye devam etmesini, ithalatın makul bir şekilde yatay seyirde hatta gerilemeye devam etmesini bekliyorsak, bizim mutlaka ihracatın ithalatı karşılama oranını sürekli bir şekilde yüzde 80’in üzerine çıkarmamız lazım. Hizmet ihracatı ise yeni bir kavram ama hizmet ithalatı ise kamuoyunun gündemine gelen bir konu değil. Bizim jenerasyonun da çok büyük sorumluluğu var. Onlara bir kapı açtık, şu anda 2’nci etabı devam ediyor. Avdagiç, “2023 yılına dolarda 19 lirayla başladık, yaklaşık 29 lirayla bitirdik ama yıl içinde kabaca demek ki her ay 0,9 liralık bir artış var. Bizim şu anda beklentimiz, makul ve dengeli bir kur artışı. Sonra dış ticaret açığını nasıl yöneteceksiniz. Çalışan da bu vergi dilimlerindeki durumdan dolayı, hemen ikinci ayda ikinci dilime, dördüncü ayda dördüncü dilime geçiyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, İHA muhabirine ekonomi gündemine ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Bu makamda olanların bizim gibi iş dünyasının taleplerini dikkate aldıklarını görüyoruz. ",İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Bana göre ‘kur şu kadar’ olmalı söylemi tehlikeli. Burada kurun yükselmesini veya düşmesini söylemiyorum. Yüzde 9-9,5 bile şu an yüksek bir oran. “GERÇEKÇİ VE İSTİKRARLI BİR KUR OLMASINI İSTİYORUZ”Kur ile ilgili rakam telaffuz edilmesinin tehlikeli olduğunu ifade eden Avdagiç, “Bana göre “kur şu kadar” olmalı söylemi tehlikeli. Burada ağırlıklı olarak belki her zaman enflasyon yüzde 40 ise kur yüzde 40 olmasa bile yüzde 36 arttığı zaman korelasyon bozulmamış demektir. Avdagiç, iş dünyası olarak kurun gerçekçi bir patikada ilerlemesinin Türkiye’nin ihracatla ilgili hedeflerine ulaşmasında önemli olduğunu belirterek, “İş dünyasının en acil çözüm beklediği 3 sorunu var. Tasarrufları ama bankalarda ama yastık altında dövizde kalmaya devam eder” dedi. 3 milyona yakın gencimiz ne işte ne okulda. “BİRÇOK KONUDA SAĞLADIĞIMIZ İLERLEMELERİ YENİ TCMB BAŞKANIMIZLA DA SÜRDÜRECEĞIZ”“İş dünyasının daha hızlı ve etkili şekilde ileri gitmesi için gerekli konuları, muhataplarımızla, Bakanlarımızla, ilgili kurumlarla, yerel yönetimlerle paylaşmaya devam edeceğiz” diyen Şekib Avdagiç, “Umudumuzu kaybetmiyoruz. ABD ve Avrupa’da da bu eğilim var. Avdagiç, dövizdeki ani hareketin enflasyon ile kur artışı arasındaki korelasyonu bozduğunu vurgulayarak, iş dünyasının ‘makul ve dengeli bir kur seyri’ beklediğini vurguladı. “Daha evvel kredilere erişimle ilgili sıkıntı vardı, şimdi ise esas konu kredi maliyetlerinin yüksekliği” diyen Avdagiç, “Şunu da iş dünyası olarak çok net biliyoruz ki, enflasyonda arzu edilen aşağı doğru bir eğilim ortaya çıkmadıkça, kredi faizlerinin geriye düşmesinin, hem Türkiye hem dünya ekonomi realiteleri anlamında bir karşılığı yok. Bütün mezunlar kapış kapış gidiyor” şeklinde konuştu. Mal ihracatı ve ithalatı çok uzun süredir bilinen kavramlar ve yakından takip ediyoruz. Daha evvelki dönemlerde de aynı bu şekilde hızlı çıkışlar oldu. “ÜCRETLİLER KESİMİ ÜZERİNDEKİ VERGİ ‘AŞIRI TABANA’ YAYILDI”Verginin tabana yayılması konusuna değinen Şekib Avdagiç, bunun iş dünyası üzerinde yeni bir yük oluşturacağını düşünmediğini aktardı. Yeni bakanımız Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) aracılığıyla süreci devam ettiriyor. Ama yazılım sektörü artık 4 yıl tahsil istemiyor. Evet hekim olmak, mühendis olmak için, hukukçu olmak için üniversite gerekiyor. ",. Burada işveren de mağdur oluyor, çalışan da bordroda gördüğü rakamın yüzde 40’ını SGK ve vergi dilimi olarak ödediğini görüyor” diye belirtti. Bu nedenle biz gerçekçi, istikrarlı, enflasyonla korelasyon içinde bir kur olmasını istiyoruz. Bu politikamızı, bölümleri güncellemeliyiz. Mal ihracatı ve ithalatı nasıl beraber analiz ediliyorsa, hizmet ihracatının ve hizmet ithalatının da aynı şekilde rakamsallaştırılıp sunulması, alt kırılımlarının verilmesi gerekir. ” diye konuştu. Kalan yüzde 20’yi de turizm, hizmet ihracatıyla karşılayıp bir denge sağlamalıyız. Avdagiç, “Bu konuda Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’e yüzde 100 katılıyorum. Hızlı artış da hızlı iniş de sizi çarpar. “HIZMET İTHALATI 51 MILYAR DOLAR SEVIYESINDE”Aynı zamanda Hizmet İhracatçıları Birliği’nin (HİB) de başkanı olan Avdagiç, hizmet ihracatında 2023 yılını 100 milyar dolarla kapattıklarını hatırlattı. Mesela doları 25’e düşürürdünüz; o zaman enflasyon da düşer, ihracat da. Bu nedenle biz gerçekçi, istikrarlı, enflasyonla korelasyon içinde bir kur olmasını istiyoruz. Biz hiçbir zaman rakam telaffuz etmiyoruz, bunun doğru olduğunu da düşünmüyorum” dedi. Geçtiğimiz yıl hizmet ithalatının 51 milyar dolar mertebesinde gerçekleştiği bilgisini paylaşan Şekib Avdagiç, “Niye bizim ihracatçımız daha çok yabancı lojistik firmalarını tercih etmek zorunda kalıyor. Dolayısıyla hâlâ bizim genlerimizde dövizin ani değişikliklerine karşı bir savunma mekanizması var iş dünyasında. “EĞİTİM PLANLAMAMIZI GÖZDEN GEÇIRMELIYIZ”Nitelikli işgücü planlamasında üniversitenin önemli bir konumda yer aldığını belirten Şekib Avdagiç, üniversite konseptinin kendini yenilemesi gerektiğinin altını çizerek, “Eğitim planlamamızı gözden geçirmeliyiz. Özellikle Gaye Hanımın kısa kaldığı dönemde bile hem genel hem birebir toplantılarda birçok konuyu kendisine aktardık ve hiç kamuoyuna aktarmadığımız birçok konuda çok net ilerlemeler sağladık. Bu konuda İTO olarak 6 yazılım branşında donanımlı insan yetiştirmek için SoftİTO projesini hayata geçirdiklerini anlatan Avdagiç, “Orada şunu gördük. Bu beklentinin ortadan kalkması çok önemli. Avdagiç, hizmet ihracatının yanında ithalatının da rakamsallaştırılıp analiz edilmesi gerektiğine dikkati çekti. Bir öğrenci torna tezgahının, CNC tezgahının başına geçmeden, torna-tesviye bölümünden mezun olmamalı” dedi. Artık süreç Uzak Doğu’dan kaynakçı getirme noktasına geldi. Tüm Bakanlıklarla iletişim kanallarımız açık, konularımızı aktarabiliyoruz. Çünkü buna bağlı olarak insanlar tasarruflarını daha çok TL’de değerlendirecekler, daha çok öngörüde bulunup, değerli para cinsinden kredi ihtiyaçlarını karşılayabilecekler. O sınıflarda arkeoloji doktoralı insanlar da var, lise talebesi de var, lise mezunu da var, üniversite okuyan ama bölümünden memnun olmayan da var, üniversite mezunu da var. Radarımızda sadece enflasyon, TCMB, finansmana ulaşma yok. Bence MESEM’leri bugüne kadar yaşanan tecrübelerden olumlu-olumsuz çıktılarını dikkate alarak hızlıca geliştirmeliyiz. Biz hiçbir zaman rakam telaffuz etmiyoruz, bunun doğru olduğunu da düşünmüyorum. Hızlı artış da hızlı iniş de sizi çarpar. Başka bir ekstrem duruma gidip staj yapmaya gelen çocuğa sadece fotokopi çektirip 4 hafta sonra göndermemeliyiz. Dövizin 30 lira olduğu yerde, 40-45 lira olsun demek çok ciddi bir zıplama anlamına geliyor. Bizim ne yapıp edip Türkiye’de ne işte ne okulda olan 3 milyona yakın gencin, 1 milyonunu iş dünyasına çekmemiz lazım. 81 ilimizin her birinde üniversite var. Ama enflasyonun yüzde 40 olduğu yerde kur yüzde 20 artarsa, kurun ihracat üzerinde bir etkisi yoktur söylemini asla doğru bulmuyoruz. Dolayısıyla yeni TCMB Başkanı Sayın Fatih Karahan ile de aynı süreç devam edecek. Bunlara yanıtlar arayışında olmalıyız. Çok farklı alanlarda çok sayıda konuyu yetkililere ulaştırıyoruz” şeklinde konuştu. Örnek veriyorum, bir şef olacaksanız, makul kursları bitirdikten sonra iyi bir şefin yanında yetişmek, 4 yıllık üniversite mezunu olmaktan daha değerli oluyor. Dövizin 30 lira olduğu yerde, 40-45 lira olsun demek çok ciddi bir zıplama anlamına geliyor. Ama biz çocuklarımızı eğitip bu işlere monte edemiyorsak, sistemi gözden geçirmemiz gereken bir durum var demektir. En önemli konu, Türkiye’nin ihracatla ilgili hedeflere ulaşma konusunda asla takılmaması lazım. Çözüm bekleyen üçüncü konu olarak da yurt içi kaynakların efektif ve doğru yönlendirilmesini işaret eden Avdagiç, “Yurt içi kaynakların efektif ve doğru yönlendirilmesi çok önemli. Bizim iş dünyasının temsilcileri olarak hiçbir zaman umutsuz olma lüksümüz de yok, niyetimiz de yok. “TUZLA TERSANELER BÖLGESINDE KAYNAKÇILAR GÜNLÜK 100 DOLAR ALIRKEN, ŞIMDI 200 DOLAR TALEP EDİYOR”İTO Başkanı Avdagiç, yetişmiş çalışan sayısındaki yetersizliğe dikkati çekerken, Tuzla tersaneler bölgesindeki kaynakçı sıkıntısını örnek gösterdi. İş dünyasının önündeki süreçlerde işgücüne ulaşım, yabancı misafirlerimizin istihdam politikasının gözden geçirilmesi gibi birçok konu gündemimizde. “NE İŞTE NE OKULDA 1 MİLYON GENCİ İŞ DÜNYASINA ÇEKMELİYİZ”Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de ‘ne işte ne okulda’ olan genç sayısının 3 milyona yaklaştığını ifade eden Avdagiç, “Türkiye’de ‘ne işte ne okulda’ olan gençlerimizin sayısı AB’nin 2,5 katı. Oradan da iyi bir çıktı yakalamamız lazım. Dolar 5-6 ay 19 lirada gitti, sonra çok hızla 27-28’e çıktı. Ama ithalat patlar. İşverenin cebinden yıllık çıkan 100 liranın 51 lirası çalışanın eline geçiyor. Aritmetik olarak, ama öyle olmadı. Çünkü siz bu konuda algıyı ve beklentiyi doğru yönetemezseniz, insanlar dövizde kalmaya devam ederler. Genç jenerasyonu ama girişimci ama çalışan olarak, sanayide ve ticarette çalışan eleman olarak iş dünyasına katmamız lazım. Bunun için en önemli konulardan bir tanesi, kurun gerçekçi olması. Yani o zaman yıllardır çözemediğimiz problemi daha da derin bir hale getirmiş olacaksınız. Tarihi genlerimizde olan kalfalık, çıraklık yapısını yeniden hayata geçirmeliyiz” dedi.

İTO Başkanı Şekib Avdagiç'ten döviz kuru açıklaması

Çünkü buna bağlı olarak insanlar tasarruflarını daha çok TL’de değerlendirecekler, daha çok öngörüde bulunup, değerli para cinsinden kredi ihtiyaçlarını karşılayabilecekler. “NE İŞTE NE OKULDA 1 MİLYON GENCİ İŞ DÜNYASINA ÇEKMELİYİZ”Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de ‘ne işte ne okulda’ olan genç sayısının 3 milyona yaklaştığını ifade eden Avdagiç, “Türkiye’de ‘ne işte ne okulda’ olan gençlerimizin sayısı AB’nin 2,5 katı. Örnek veriyorum, bir şef olacaksanız, makul kursları bitirdikten sonra iyi bir şefin yanında yetişmek, 4 yıllık üniversite mezunu olmaktan daha değerli oluyor. Oradan da iyi bir çıktı yakalamamız lazım. “GERÇEKÇİ VE İSTİKRARLI BİR KUR OLMASINI İSTİYORUZ”Kur ile ilgili rakam telaffuz edilmesinin tehlikeli olduğunu ifade eden Avdagiç, “Bana göre “kur şu kadar” olmalı söylemi tehlikeli. 3 milyona yakın gencimiz ne işte ne okulda. Evet hekim olmak, mühendis olmak için, hukukçu olmak için üniversite gerekiyor. Başka bir ekstrem duruma gidip staj yapmaya gelen çocuğa sadece fotokopi çektirip 4 hafta sonra göndermemeliyiz. Bu nedenle biz gerçekçi, istikrarlı, enflasyonla korelasyon içinde bir kur olmasını istiyoruz. “HIZMET İTHALATI 51 MILYAR DOLAR SEVIYESINDE”Aynı zamanda Hizmet İhracatçıları Birliği’nin (HİB) de başkanı olan Avdagiç, hizmet ihracatında 2023 yılını 100 milyar dolarla kapattıklarını hatırlattı. İşverenin cebinden yıllık çıkan 100 liranın 51 lirası çalışanın eline geçiyor. Avdagiç, dövizdeki ani hareketin enflasyon ile kur artışı arasındaki korelasyonu bozduğunu vurgulayarak, iş dünyasının ‘makul ve dengeli bir kur seyri’ beklediğini vurguladı. “ENFLASYONU ÇOK HIZLI ŞEKİLDE TEK HANEYE İNDİRMEMİZ LAZIM”İTO Başkanı Avdagiç, son dönemde kredi maliyetlerinin yükseldiğine dikkat çekti. Dolayısıyla üniversite konsepti kendini muhakkak yenilemeli” ifadelerini kullandı. “EĞİTİM PLANLAMAMIZI GÖZDEN GEÇIRMELIYIZ”Nitelikli işgücü planlamasında üniversitenin önemli bir konumda yer aldığını belirten Şekib Avdagiç, üniversite konseptinin kendini yenilemesi gerektiğinin altını çizerek, “Eğitim planlamamızı gözden geçirmeliyiz. Tarihi genlerimizde olan kalfalık, çıraklık yapısını yeniden hayata geçirmeliyiz” dedi. Hızlı artış da hızlı iniş de sizi çarpar. Tek haneye indikten sonra da kalıcı olması, hatta daha aşağı gelmesi lazım. ABD ve Avrupa’da da bu eğilim var. Bizim jenerasyonun da çok büyük sorumluluğu var. Sonra dış ticaret açığını nasıl yöneteceksiniz. Dövizin 30 lira olduğu yerde, 40-45 lira olsun demek çok ciddi bir zıplama anlamına geliyor. Bununla beraber ücretliler kesimi üzerindeki ‘aşırı tabana’ yayılan verginin de, daha rasyonel hale getirilmesi lazım. Yüzde 9-9,5 bile şu an yüksek bir oran. Bizim ne yapıp edip Türkiye’de ne işte ne okulda olan 3 milyona yakın gencin, 1 milyonunu iş dünyasına çekmemiz lazım. Bence MESEM’leri bugüne kadar yaşanan tecrübelerden olumlu-olumsuz çıktılarını dikkate alarak hızlıca geliştirmeliyiz. Bütün mezunlar kapış kapış gidiyor” şeklinde konuştu. O sınıflarda arkeoloji doktoralı insanlar da var, lise talebesi de var, lise mezunu da var, üniversite okuyan ama bölümünden memnun olmayan da var, üniversite mezunu da var. Genç jenerasyonu ama girişimci ama çalışan olarak, sanayide ve ticarette çalışan eleman olarak iş dünyasına katmamız lazım. Bunlara yanıtlar arayışında olmalıyız. “ÇÖZÜM BEKLEDIĞİMİZ İKİNCİ KONU; ITHALATIN CAZİP HALE GETİRİLMEMESİ”İş dünyasının acil çözüm beklediği ikinci konunun ise ithalatın cazip hale getirilmemesi olduğunu kaydeden Avdagiç, “İhracatın dengeli büyümeye devam etmesini, ithalatın makul bir şekilde yatay seyirde hatta gerilemeye devam etmesini bekliyorsak, bizim mutlaka ihracatın ithalatı karşılama oranını sürekli bir şekilde yüzde 80’in üzerine çıkarmamız lazım. En önemli konu, Türkiye’nin ihracatla ilgili hedeflere ulaşma konusunda asla takılmaması lazım. Ama enflasyonun yüzde 40 olduğu yerde kur yüzde 20 artarsa, kurun ihracat üzerinde bir etkisi yoktur söylemini asla doğru bulmuyoruz. Burada ağırlıklı olarak belki her zaman enflasyon yüzde 40 ise kur yüzde 40 olmasa bile yüzde 36 arttığı zaman korelasyon bozulmamış demektir. Bizim şu anda beklentimiz, makul ve dengeli bir kur artışı. Biz burada ifrat ile tefrit arasında, biraz ifrat tarafındayız gibi. Enflasyonu çok hızlı şekilde tek haneye indirmemiz lazım. Dövizin 30 lira olduğu yerde, 40-45 lira olsun demek çok ciddi bir zıplama anlamına geliyor. Çözüm bekleyen üçüncü konu olarak da yurt içi kaynakların efektif ve doğru yönlendirilmesini işaret eden Avdagiç, “Yurt içi kaynakların efektif ve doğru yönlendirilmesi çok önemli. Bu nedenle biz gerçekçi, istikrarlı, enflasyonla korelasyon içinde bir kur olmasını istiyoruz. Bize göre kurun gerçekçi olmasının en önemli göstergesi, enflasyon artışıyla kur artışı arasındaki korelasyonun bozulmaması” dedi. Hızlı artış da hızlı iniş de sizi çarpar. Mal ihracatı ve ithalatı nasıl beraber analiz ediliyorsa, hizmet ihracatının ve hizmet ithalatının da aynı şekilde rakamsallaştırılıp sunulması, alt kırılımlarının verilmesi gerekir. Mesela doları 25’e düşürürdünüz; o zaman enflasyon da düşer, ihracat da. Çalışan da bu vergi dilimlerindeki durumdan dolayı, hemen ikinci ayda ikinci dilime, dördüncü ayda dördüncü dilime geçiyor. Hizmet ihracatı ise yeni bir kavram ama hizmet ithalatı ise kamuoyunun gündemine gelen bir konu değil. Mal ihracatı ve ithalatı çok uzun süredir bilinen kavramlar ve yakından takip ediyoruz. Tüm Bakanlıklarla iletişim kanallarımız açık, konularımızı aktarabiliyoruz. Radarımızda sadece enflasyon, TCMB, finansmana ulaşma yok. 81 ilimizin her birinde üniversite var. “TUZLA TERSANELER BÖLGESINDE KAYNAKÇILAR GÜNLÜK 100 DOLAR ALIRKEN, ŞIMDI 200 DOLAR TALEP EDİYOR”İTO Başkanı Avdagiç, yetişmiş çalışan sayısındaki yetersizliğe dikkati çekerken, Tuzla tersaneler bölgesindeki kaynakçı sıkıntısını örnek gösterdi. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, İHA muhabirine ekonomi gündemine ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Burada işveren de mağdur oluyor, çalışan da bordroda gördüğü rakamın yüzde 40’ını SGK ve vergi dilimi olarak ödediğini görüyor” diye belirtti. Avdagiç, iş dünyası olarak kurun gerçekçi bir patikada ilerlemesinin Türkiye’nin ihracatla ilgili hedeflerine ulaşmasında önemli olduğunu belirterek, “İş dünyasının en acil çözüm beklediği 3 sorunu var. Ama ithalat patlar. Biz bu çizgideyiz” şeklinde konuştu. Onlara bir kapı açtık, şu anda 2’nci etabı devam ediyor. “BİRÇOK KONUDA SAĞLADIĞIMIZ İLERLEMELERİ YENİ TCMB BAŞKANIMIZLA DA SÜRDÜRECEĞIZ”“İş dünyasının daha hızlı ve etkili şekilde ileri gitmesi için gerekli konuları, muhataplarımızla, Bakanlarımızla, ilgili kurumlarla, yerel yönetimlerle paylaşmaya devam edeceğiz” diyen Şekib Avdagiç, “Umudumuzu kaybetmiyoruz. Bizim iş dünyasının temsilcileri olarak hiçbir zaman umutsuz olma lüksümüz de yok, niyetimiz de yok. Bazı sertifikalara sahip olup, üzerine de yeni tecrübeleri koyduğunuzda birçok şeyden daha değerli olabiliyor. Avdagiç, “Tuzla tersaneler bölgesinde kaynakçılar günlük 100 dolar alırken, şimdi 200 dolar talep ediyor. Geçtiğimiz yıl hizmet ithalatının 51 milyar dolar mertebesinde gerçekleştiği bilgisini paylaşan Şekib Avdagiç, “Niye bizim ihracatçımız daha çok yabancı lojistik firmalarını tercih etmek zorunda kalıyor. Burada kurun yükselmesini veya düşmesini söylemiyorum. İş dünyasının önündeki süreçlerde işgücüne ulaşım, yabancı misafirlerimizin istihdam politikasının gözden geçirilmesi gibi birçok konu gündemimizde. Aritmetik olarak, ama öyle olmadı. Bu politikamızı, bölümleri güncellemeliyiz. Daha evvelki dönemlerde de aynı bu şekilde hızlı çıkışlar oldu. Bu konuda İTO olarak 6 yazılım branşında donanımlı insan yetiştirmek için SoftİTO projesini hayata geçirdiklerini anlatan Avdagiç, “Orada şunu gördük. Avdagiç, “Bu konuda Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’e yüzde 100 katılıyorum. Biz hiçbir zaman rakam telaffuz etmiyoruz, bunun doğru olduğunu da düşünmüyorum” dedi. ",İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Bana göre ‘kur şu kadar’ olmalı söylemi tehlikeli. ",. Tasarrufları ama bankalarda ama yastık altında dövizde kalmaya devam eder” dedi. Ama yazılım sektörü artık 4 yıl tahsil istemiyor. Artık süreç Uzak Doğu’dan kaynakçı getirme noktasına geldi. Bunun için en önemli konulardan bir tanesi, kurun gerçekçi olması. Bu çocukları okuttuk, bunları adeta bir akvaryumda büyüttük. Avdagiç, hizmet ihracatının yanında ithalatının da rakamsallaştırılıp analiz edilmesi gerektiğine dikkati çekti. Yeni bakanımız Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) aracılığıyla süreci devam ettiriyor. Bu gençler şu anda hâlâ anne-babanın verdiği harçlıkla, çalışmadan, üretmeden, iş dünyasına girmeden hayatlarını sürdürmeye devam ediyorlar. Dolayısıyla yeni TCMB Başkanı Sayın Fatih Karahan ile de aynı süreç devam edecek. Avdagiç, “2023 yılına dolarda 19 lirayla başladık, yaklaşık 29 lirayla bitirdik ama yıl içinde kabaca demek ki her ay 0,9 liralık bir artış var. Çünkü siz bu konuda algıyı ve beklentiyi doğru yönetemezseniz, insanlar dövizde kalmaya devam ederler. Çok farklı alanlarda çok sayıda konuyu yetkililere ulaştırıyoruz” şeklinde konuştu. Bu beklentinin ortadan kalkması çok önemli. Kalan yüzde 20’yi de turizm, hizmet ihracatıyla karşılayıp bir denge sağlamalıyız. Dolar 5-6 ay 19 lirada gitti, sonra çok hızla 27-28’e çıktı. Bu makamda olanların bizim gibi iş dünyasının taleplerini dikkate aldıklarını görüyoruz. Bir öğrenci torna tezgahının, CNC tezgahının başına geçmeden, torna-tesviye bölümünden mezun olmamalı” dedi. Yani o zaman yıllardır çözemediğimiz problemi daha da derin bir hale getirmiş olacaksınız. Dolayısıyla hâlâ bizim genlerimizde dövizin ani değişikliklerine karşı bir savunma mekanizması var iş dünyasında. “Daha evvel kredilere erişimle ilgili sıkıntı vardı, şimdi ise esas konu kredi maliyetlerinin yüksekliği” diyen Avdagiç, “Şunu da iş dünyası olarak çok net biliyoruz ki, enflasyonda arzu edilen aşağı doğru bir eğilim ortaya çıkmadıkça, kredi faizlerinin geriye düşmesinin, hem Türkiye hem dünya ekonomi realiteleri anlamında bir karşılığı yok. ” diye konuştu. “ÜCRETLİLER KESİMİ ÜZERİNDEKİ VERGİ ‘AŞIRI TABANA’ YAYILDI”Verginin tabana yayılması konusuna değinen Şekib Avdagiç, bunun iş dünyası üzerinde yeni bir yük oluşturacağını düşünmediğini aktardı. Biz hiçbir zaman rakam telaffuz etmiyoruz, bunun doğru olduğunu da düşünmüyorum. Ama biz çocuklarımızı eğitip bu işlere monte edemiyorsak, sistemi gözden geçirmemiz gereken bir durum var demektir. Özellikle Gaye Hanımın kısa kaldığı dönemde bile hem genel hem birebir toplantılarda birçok konuyu kendisine aktardık ve hiç kamuoyuna aktarmadığımız birçok konuda çok net ilerlemeler sağladık.